Rize İkizdere yaylasındaki kestane balı hiçbir yerde yok. 

Bal mı yemek istiyorsunuz, taş mı?

İkizdere’nin balı tüm dünyayı doyurur,

Eğer siz de Kübey Hatun gibi dik durabilirseniz.

 

Bugün iklim değişikliğini durduracaksak eğer, 

Bu doğanın talanı karşısında dik duran insanlar sayesinde olacak.

Elinde değneği İkizdere’de iş makinalarının karşısında duranlar gibi. 

Bu insanların mücadelesi kelebek etkisi yaratıp yeryüzüne nefes olan ağaçları koruyabilir. 

Zira nefes alamıyor artık gezegenimiz…

 

Her ağaç, her dere, her çiçek, bal veren arıları besler. Arılar ölürse doğa yeşermez. 

İkizdere kurursa, yarın Amazon kurur, sonra Nil. 

Sahi, Aral gölünü kim kuruttu?

Dünyada her şey birbirine bağlı. 

 

Yeryüzünü fütursuzca tüketmemizle derinleşen iklim krizinin çözümü, sürdürülebilir yaşam kültürünü tesis etmekten geçiyor. Bu çerçevede İkizdere ormanları, dereleri, çiçekleri, arıları ile tüm “insanlık” için önemlidir. 

Önlem almazsak küresel sağlık ve iklim krizleri dünyanın büyük kısmını yaşanmaz hale getirecek. Siyasetçiler dünyanın her yerinde kendilerini finans eden şirketlere çalışıyor. Öte yandan, yaşam için ortak mücadelemiz neticesinde dünyanın kolektif  bilinci de artıyor. Her nerede yaşıyorsa yaşasın, sürdürülebilir yaşam felsefesini, kültürünü  benimseyen herkes İkizdere ormanları, dereleri, çiçekleri, arıları için bir şeyler yapabilir.

İkizdere balı mı yemek istersiniz, taş mı? Tüm dünyada karbon yutaklarının korunması nasıl ortak kaygımızsa, İkizdere de ortak bir küresel meseledir artık. 

Sürdürülebilir yaşam felsefesinin yaşadığı yerdir İkizdere …

Bu çerçevede İkizdere balı aynı zamanda iklim krizi derdinin de dermanıdır, şifasıdır.

İkizdere bir dünya meselesidir. Hayat memat meselesidir. İklim değişikliği meselesidir, küreseldir. 

Ve tam da bu sebeple her kurutulan dereye, her kesilen ağaca Kübey Hatun gelir, elinde meşe sopası ile. Arıların hakkını savunur. Yeryüzünü savunur. 

**Kübey Hatun (Yakutça: Күбэй) – Türk ve Altay mitolojisinde Doğum Tanrıçası. Kubay Ana olarak da bilinir. Yaşam ağacı Ulukayın’ın içinde yaşar. Bu ağacın kökünden Bengisu (Yaşam Suyu)akar. Yarı beline kadar çıplaktır. Ayakları ve bacakları ağaç kökünü andırır. Göğsünden sağaltıcı özelliği olan bir süt verir.

Makina mühendisi olarak otomotiv sanayisinde 30 yıl çalışan Cahit Günaydın, AKDENİZ AKADEMİ ekolojik okur yazar sertifika programından sonra AB yeşil mutabakat ve döngüsel ekonomiye yöneldi. İklim değişikliğini önlemek için sürdürülebilir yaşam felsefesine inanıyor ve sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda yazıyor, sosyal inovasyon projeleri tasarlıyor.